Özgür Politika -- 03-Eylül 2004 Cuma   (Cached)
Free POLITICS — 3 September 2004 Friday
[Reviews of 3 books by Erkan Karagöz,
translated by
Forrest McMunn]

Unutulmuş bir tarihin yitik insanları

The Lost People of a Forgotten History

A. Ömer Türkeş by A. Ömer Türkeş
Erkan Karagöz, 1954 Kars doğumlu. Amed'de önce Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilimler Bölümü'nü ardından Hukuk Fakültesi'ni bitirmiş, 1978'de başlayıp beş yıl sürdürdüğü öğretmenlik mesleğini, avukatlık stajını tamamladıktan sonra bırakarak serbest avukat olarak çalışmaya başlamış. Amed'de tiyatro yönetmenliği ile adım attığı sanatsal uğraşısını çeşitli dergilerde yayımladığı öykü, şiir ve eleştiri yazıları ile sürdüren Karagöz'ün yayımlanmış araştırma kitaplarının yanısıra "Rus Kızı Vasilisayla"(2002) adlı bir de romanı var. Erkan Karagöz was born in Kars in 1954. After finishing the Social Science Section of the Education Institute in Amed [Kurdish name for Diyarbakir], he then finished the Law Faculty; after completing his internship as an attorney, he left the profession of teaching, which he had begun in 1978 and continued for five years, and began to work as an independent attorney. Karagöz began his artistic efforts by directing theater in Amed, and has published short stories, poetry, and reviews in various journals; he has also written research works and a novel entitled The Russian Girl Vasilisa (Rus Kızı Vasilisa), published in 2002.
"Rus Kızı Vasilisayla" da, Mustafa Kemal'in Samsun'a hareketinin hemen öncesinde, Ocak 1919'da kurulup sınırları Batum, Ardahan ve Kars'la çevrilen Anadolu'nun ilk çok kültürlü, demokratik ve bağımsız cumhuriyeti niteliğini atfedebileceğimiz "Cenubi-Garbi Kafkas Milli Hükümeti"nin kısa süreli ömrünü, harekete omuz veren Şevket'in hayatı üzerinden canlandırırken edebiyat üzerinden karşı tarih yazmıştı Erkan Karagöz. İnançları gereği askerlik yapmayı reddeden Malakanların -Kazım Karabekir tarafından- Bolşeviklik gerekçesiyle Kars'tan sürgün edilmelerini, savaş fırsatçılarının Rus, Ermeni ve Malakan mallarını sahiplenmelerini, Osmanlı-Rus, Ankara-Sovyet ilişkilerindeki gelişmeleri ve bölgenin etnik haritasının zenginliğini yansıtan "Rus Kızı Vasilisayla", Erkan Karagöz'ün aynı konuya yoğunlaştığı "Kars ve Çevresinde Aydınlanma Hareketleri" adlı tarih araştırmasının bilgisi ışığında kaleme alınmıştı.
In The Russian Girl Vasilisa, Erkan Karagöz wrote a dissident history, via literature, by portraying the short life of the “Southwestern Caucasus National Government” which was established in January 1919, just before Mustafa Kemal [Atatürk’s] landing at Samsun, in the area between Batum, Ardahan, and Kars, and which we can characterize as Anatolia’s first multicultural, democratic, and independent republic. He brings the republic to life via the life of Şevket, who has given his support to this movement. “The Russian Girl Vasilisa” portrays the deportation from Kars of the Molokans, who due to their faith refuse military service, on the orders of General Kazım Karabekir based on charges of Bolshevism; the acquisition of the Russians’, Armenians’, and Molokans’ properties by war profiteers; developments in relations between the Ottomans and the Russians, and later between Ankara and the Soviets; and the richness of the region’s ethnic map. It was written in light of the information contained in Erkan Karagöz’s own historical study, “Enlightenment Movements in Kars and the Vicinity” (Kars ve Çevresinde Aydınlanma Hareketleri), in which he focused on these same issues.

Cenubi-Garbi Kafkas Cumhuriyeti

The Southwestern Caucasus Republic

"Yüreğinin Seğirdiği Andır Aşk", ilk romanın bittiği yerden başlıyor. Ado beyin adamları tarafından pusuya düşürülen Şerif ölmüş, karısı Türkez, çocukları Selvinaz, Aslan ve Cevanşir'le yalnız kalmıştır. Bu nedenle Şevket'in kardeşi Bayram'la evlenmek zorunda kalır. Çocuklarının kabullenemediği mutsuz bir evlilik olacaktır bu.

Halkın kahraman olarak gördüğü Şevket'in ailesine devlet sahip çıkar, Ermenilerden boşalan bir eve yerleştirilir, aç kalmayacak kadar bir toprak tahsis edilir. Şevket'in arkadaşları ise Ado beyi öldürürler. Ne var ki aile mutlu değildir. Cumhuriyet'in kurulmasından sonra Bayram'ın karşı çıkmasına rağmen Cevanşir okula başlar, öğretmeninin zoruyla köy enstitüsüne gönderilir.
Love is the Moment the Heart Skips a Beat [2004] (Yüreğinin Seğirdiği Andır Aşk) begins where the first novel lets off. Şerif, who has been ambushed by Ado bey’s men, has died, and his wife Türkez is left on her own with their children Selvinaz, Aslan, and Cevanşir.  She thus is obliged to marry Şevket’s brother, Bayram. This will be an unhappy marriage which the children are unable to accept.

The state helps out the family of Şevket, whom the people see as a hero, and they are settled into a house that has been vacated by Armenians, and are given sufficient land to ensure that they do not go hungry. Meanwhile, Şevket’s friends kill Ado bey. The family is still not happy, however. After the establishment of the Republic, Cevanşir begins school, despite Bayram’s opposition, and then is forcibly sent by his teacher to a Village Institute.
Kürt isyanları yıllarıdır. Babasının izinden giden Aslan, liseyi Bakü'de tamamlamış 60'lık Soro'nun ardına takılır, Asdo adını alıp dağa çıkar. Ancak Soro, Asdo'daki cevheri farkedecek, eğitim alması için ikna edip köye, öğretmenin hizmetine gönderecek ve Asdo aydınlanmaya başladıkça babasının Cenubi-Garbi Kafkas Cumhuriyeti mücadelesini kavrayarak sol düşüncelere bağlanacaktır.
 
It is the years of the Kurdish revolts. Aslan, following in his father’s footsteps, becomes a follower of the 60-year-old Soro, who had graduated from high school in Baku; he takes the name Asdo, and goes into the mountains [i.e., as an outlaw]. But Soro recognizes the character of Asdo and convinces him to go down to the village and serve the teacher in order to get an education, and as Asdo begins to become enlightened, he comprehends the struggle for the Southwestern Caucasus Republic and takes up leftist ideas.
Romanın son bölümünde zaman ve mekan sıçraması ile İstanbul'a geliyoruz. Cevanşir bir sahaf olarak çıkıyor karşımıza. Yazar, onların başlarından nelerin geçtiğini üçüncü ve son cilde bırakmış. In the final portion of the novel, with a leap in both time and place, we come to Istanbul. Cevanşir is a used-book dealer. The writer has left what has befallen them to the third and final volume.

Anadolu mozaiği ve Malakanlar

The Anatolian mosaic and the Molokans

Erkan Karagöz, "Rus Kızı Vasilisayla" ve "Yüreğinin Seğirdiği Andır Aşk" romanlarıyla "Kars ve Çevresinde Aydınlanma Hareketleri" adlı tarih araştırmasında bir yandan unutulmuş bir tarihi ve siyasi gelişmeleri hatırlatırken diğer yandan etnik kültürlerin sıklıkla gündeme taşındığı günümüzde çoğumuzun adını hiç işitmediği mazlum bir Anadolu halkını, unutulup giden "Malakan"ları tanıtıyor okuyucuya.
 
Erkan Karagöz, both in his novels The Russian Girl Vasilisa and Love is the Moment the Heart Skips a Beat and in his historical investigation “Enlightenment Movements in Kars and the Vicinity”, reminds the reader on one hand of a forgotten history and the related political developments, while on the other hand, in this current day in which various ethnic cultures come frequently onto the agenda, introduces the reader to an oppressed Anatolian people, the Molokans, whom most of us have never heard of, and who have departed and been forgotten.
Malakanların, inançları gereği şiddetten kaçınan, askere gitmeyi rededen bu savaş karşıtı köylü topluluğunun Anadolu'nun şu ünlü "mozaik"inin bir parçası sayılmamalarının nedeni, rengini bitmek tükenmez savaşlarda dökülen kandan alan o mozaiğe uymayan barışçı kültürleridir herhalde. Mekan/coğrafya üzerine örtülen örtüler kaldırılınca belki de rengarenk kültür mozaiki çıkıyor ortaya, ama anlıyoruz ki, bu mozaik içinde adı anılmayan, tarihi olmayan kültürler de var. Tarihleri yok çünkü "zaman" onlar için bir doğru değil. Çünkü esaret, sömürü, mülkiyet, iktidar gibi kelimeler yok onların dillerinde. Bu kültürü üreten bir topluluk diğer bir topluluğun yaşam alanını işgal etmediğinden, fetihçi savaşlar yapmadığından, zafer abideleri dikilmemiş, zafer destanları yazılmamış onlar için. Bugün en çok anılıp örnek alınması gereken Malakanlar ve benzeri barışçı halklar- işte bu yüzden unutulup gitmişler. Resmi tarihin görmezden geldiği halkların kardeşliği esasına dayalı "Cenubi-Garbi Kafkas Milli Hükümeti"ni ve o cumhuriyetin topraklarına sevdalı halkı Malakanları hatırlamamıza vesile olan çalışmaları nedeniyle Erkan Karagöz'ü kutluyorum.
Book shown Illuminating Kars Area History and Origins: 1878- 1921 (2005) (Kars ve Çevresinde Aydınlanma Hareketleri ve Sol Geleneğin Tarihsel Kökenleri: 1878-1921
The reason that the Molokans, this anti-war peasant community that based on its beliefs eschews violence and refuses to do military service, are not counted as a part of that famous “mosaic” of Anatolia must be their peaceful culture, which does not conform to that mosaic, which gets its color from the blood spilled in ceaseless and unending wars. When the covers placed over the places and the geography are lifted, perhaps a colorful cultural mosaic emerges, but we understand that there are unmentioned cultures, without histories, within this mosaic. They have no histories, because “time” is not an absolute value for them. Because their languages do not contain words like slavery, exploitation, property, and power. Since a community that generates this culture does not invade the living space of another culture, and does not wage wars of conquest, no triumphal monuments have been erected for it, and no epics of victory have been written for it. So the Molokans and similar peaceful peoples [like Doukhobors], who today should be commemorated and taken as models, have for this reason passed from the scene and been forgotten. I thus congratulate Erkan Karagöz for his works, which are an opportunity for us to recall both the “Southwestern Caucasus National Government”, which was based on the principle of brotherhood among peoples that official history disregards, and the Molokans themselves, a people who passionately loved the land of that republic.
İlk romanında Vasilisa'yla ile Şevket'in aşkını, ikincisinde Şevket'in ailesinin yaşama kavgasını dönemin önemli tarihsel olaylarının gelişimi içerisinde; karlarıyla, çamlarıyla, ilginç Rus mimarisi yapılarıyla Kars ve Sarıkamış yöresinin büyülü ortamında; o yöredeki yaşanmışlıklar, acılar ve dramlar eşliğinde canlandıran Karagöz, eğer insan, mekan ve doğa tasvirlerine biraz daha titizlik gösterir, olayları biraz daha derinlemesine işlerse sanıyorum çok daha gür bir ses getirecek romanların yazarı olacaktır.
 
If Karagöz, who in his first novel portrayed the love of Vasilisa and Şevket, and in the second one the struggle of Şevket’s family to survive, within the context of the important historical events of the period, and in the magical environment of the snow, the pines, and the fascinating Russian architecture of the Kars and Sarıkamış region, and who brought to life the events in the region, along with all the suffering and drama, should show a bit more care in his images of people, places, and nature, and should go a bit more deeply into the events in question, I think he will become the writer of novels that will have a much greater resonance.
"Yüreğinin Seyirdiği Andır Aşk", Erkan Karagöz, Gendaş Kültür, 263 sayfa. Love is the Moment the Heart Skips a Beat (Yüreğinin Seyirdiği Andır Aşk), Erkan Karagöz, published by Gendaş Kültür [2004], 263 pages.



A big thanks to Forrest McMunn, Bloomington, Indiana, for offering to help translate. On 31 May 2006 Mr. McMunn wrote:

   
I ran across your internet site on the Molokans today, and saw that there was an interesting section on Molokans in Turkey, and that you were looking for someone to help translate the writings of Turkish researcher Erkan Karagoz from Turkish. I don't know Russian or, for that matter anything at all about the Molokans, but do know Turkish, and would be happy to help translate some of Karagoz's writings for you if you'd like.

I responded: "Fantastic! Thank you very much." with instructions to translate what interested him. He responded:

    I've picked item number 6, and have started to translate it. It's fairly short, and I should be able to send it to you sometime tomorrow or the next day, barring computer problems or other interruptions. (It's interesting that it's from "Ozgur Politika", a paper published in Germany by Kurds. I had never heard of the Molokans until, while trying to learn Kurdish a number of years ago, I was reading through a Kurdish autobiographical novel ("The Kurdish Shepherd", by Ereb Shemo) which starts in the Kars area, and the author mentioned various childhood experiences with    Molokans. A young Kurdish student from Turkey was helping me get through the text, and I asked him who or what the Molokans were, and he had no idea. (He was from much farther south, far from where the Molokans live(d).) ... I know absolutely nothing of Molokan life or culture, I could go wrong from that aspect. The first item I've picked is a book review, though, and so I don't expect to run into serious problems.

The next day (June 1) the above text was sent with this note:

    Some of the sentences are quite long, as in the original. I left the Turkish names, words, etc., "as is" with the various Turkish letters. If this should turn out to be a problem, they as well will need to be transcribed into the normal English alphabet. 

See how to pronounce the Turkish alphabet.
 


Correspondence with Turkish Historian Erkan Karagöz
Spiritual Christians in Turkey
Spiritual Christians Around the World